Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Güneş, dürüldüğü zaman,

2. Yıldızlar, bulanıp söndüğü zaman,

3. Dağlar, yürütüldüğü zaman,

4. Gebe develer salıverildiği zaman.

Kur’an’ın ilk hitap ettiği toplumda gebe develer en kıymetli mallardı ve onlara gözleri gibi bakarlardı. Âyette, Kıyamet gününün dehşeti içinde insanların en kıymetli mallarından bile vazgeçip terk edecekleri gerçeğine işaret edilmektedir.

5. Yaban hayatı yaşayan (irili ufaklı) tüm canlılar toplandığı zaman,

6. Denizler kaynatıldığı zaman,

7. Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman.

Bu âyet, “Nefisler eşleştirildiği (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya getirildiği) zaman” şeklinde de meâllendirilebilir.

8,9. Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,

10. Amel defterleri açıldığı zaman,

11. Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman,

12. Cehennem alevlendirildiği zaman,

13. Cennet yaklaştırıldığı zaman,

14. Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir.

15,16. Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,

17. Andolsun, yöneldiği zaman geceye,

18. Andolsun, aydınlandığı zaman sabaha ki,

19,20,21. O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür.

22. (Ey Kureyşliler!) Sizin arkadaşınız (Muhammed) bir deli değildir.

23. Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü.

24. O, gayb hakkında cimri değildir.

Âyette, Hz. Peygamberin vahiy yoluyla aldığı bilgileri, hiçbir şey saklamadan, olduğu gibi tebliğ ettiği ifade edilmektedir.

25. Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir.

26. (Hâl böyle iken) nereye gidiyorsunuz?

27,28. O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.

29. Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.