Kuran Mucizeleri

Kur’an-ı Kerim ‘de anlamını sonradan kavrayabildiğimiz pek çok ayet vardır. Bazı ayetler ise halen sırrını korumakta, mânâsı hakkında çeşitli tahminler bulunulsa da tam olarak anlamı bilinmemektedir. Bu ayetler sosyal hayat ve kültürel gelişmeler sonucunda veya bilim ve teknolojideki ilerlemeler ışığında anlam kazanmış ve bize Kur’an-ı Kerim’in azametini göstermiştir.

Kozmolojik Mucizeler

Evrenin Başlangıcı

İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?
Türkiye Diyanet Vakfı Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali, Enbiya Suresi, 30. Ayet

1929 yılında ortaya atılan ve takip eden yıllar içerisinde bilim insanları tarafından kabul gören Büyük Patlama (Big Bang) Teorisi, Genel Görelilik Teorisi ve Uzay-Zamanın Tekilliği Teoremleri kozmik zamanın başlangıcında bir tekilliğin varlığını zorunlu kılmıştır. Artık bilim insanları da biz de biliyoruz ki evrenimizin yaratılışı, tam olarak bilemediğimiz için boyutsuz ve sonsuz yoğunluklu kabul ettiğimiz bir tekillikten başlatılmıştır.

Biraz daha detaylı ifade edersek evrenimiz (madde ve zaman) hiçbir atom veya atomdan küçük parçacık henüz oluşmamışken, sonsuz yoğunlukta ama boyutsuz bir tekillikten yani bitişik bir halden oluşmaya başlamış, 3 saniye içinde bir toz bulutu haline gelmiş ve ilk atomların oluşmasıyla birbirinden ayrılarak ve giderek genişleyerek 13,8 milyar yılda bugün 94 milyar ışık yılı genişliğe ulaşmıştır.

Evrenin Genişlemesi

Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, Zâriyât Sûresi, 47. Ayet

1929 yılında Edwin Hubble tarafından yapılan gözlemler sonucunda, evrende istisnasız her yöndeki uzak gök cisimlerinin Dünya’dan ve birbirinden uzaklaştığı ve Dünya’ya olan mesafe arttıkça uzaklaşma hızının arttığı tespit edilmiştir. Evrenimiz şimdilik ne olduğunu anlayamadığımız ve bu yüzden “Karanlık Enerji“ adını verdiğimiz yoğun bir etki sebebiyle şu an genişleme hızını giderek artırarak genişlemektedir.

Evrenin Yoktan Yaratılması

O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O’nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O’dur.
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, En’am Suresi, 101. Ayet

Bilim insanları tarafından kabul edilen Büyük Patlama (Big Bang) teorisine göre evrenimiz başlangıçta bir tekillikten ibaretti.

Başka bir ifade ile izah etmek gerekirse başlangıçta atomlar bile yokken, sadece atomu oluşturan atom altı parçacıklar mevcutken hatta bu parçacıklar şu an bilemediğimiz için tarif edemediğimiz bir şekilde birlikte (tekil) bir form halindeyken bugün 2 trilyon galaksi ve her birinde ortalama 200 milyar yıldız ve gezegenin olduğu bir kainat haline gelmiştir.

Dünyamız içinde sayısız çeşitlilikte ve güzellikte mikroplar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar bulunmaktadır. Bilimsel olarak ispatlandığı üzere de tüm bunların hepsi başlangıçta yok iken bugün muazzam bir çeşitliliğe ulaşmıştır.

Evren’deki Yörüngeler

İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki siz çelişkili sözler söylüyorsunuz. Ondan (Kur’an’dan veya imandan) dönen döndürülür (engellenmez).
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, Zariyat Suresi, 7-8-9. Ayetler

O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı… yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, Enbiya Suresi, 33. Ayet

Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah’ın takdiridir.
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, Yasin Suresi, 38. Ayet

Bilimsel çalışmalar ve gözlemler ilerledikçe Dünya’nın evrenin merkezi olduğu görüşünden Güneş’in evrenin merkezi olduğu görüşüne geçilmişti. 1615 yılında Galileo Dünya’nın durmadığını, Ay ile birlikte bir yörüngede hareket ettiğini savunduğunda İncil’i tekrar yorumlamaya çalışmaktan mahkûm edilmiştir.

Galileo ile birlikte Kopernik ve Kepler’de aslında bir yıldız olan Güneş’in ve diğer tüm yıldızların hareketsiz olduğunu, gezegenlerin ise bu yıldızların etrafında döndüğünü savunmuştur.

Güneş’in hareketsiz bir şekilde aslında evrenin merkezi olmadığı ancak 1727’de James Bradley’in gözlemleri ile başlayan tartışmalar sonucunda 19. yüzyılda netlik kazanmıştır.

Bugün geldiğimiz noktada artık biliyoruz ki Ay, Dünya ve  Güneş’in her biri kendi yörüngesinde yüzmektedir.

Ay’ın Yörüngesi

Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, Yasin Suresi, 39. Ayet

Tespit edebildiğimiz kadarıyla evrende dört temel kuvvet vardır. Bunlardan en zayıfı olan kütle çekimi kaba tarifiyle nesnelerin birbirlerine uyguladıkları bir çekme kuvvetidir. Örneğin yerçekimi dediğimiz ve dünyamızdaki yaşamın devamlılığı için vazgeçilmez olan kuvvette aslında kütle çekimi kuvvetidir.

Samanyolu Galaksisi içindeki Güneş, Güneşin etrafında dolaşan Dünya ve Dünyanın etrafında kendi yörüngesinde ilerleyen Ay’da bu kütle çekimi sayesinde sağa sola savrulmayıp belli bir düzen içinde gider.

Kütle çekimi sadece belli bir büyüklüğün üzerindeki cisimlerde görülüyor ve kütle çekimi etkisine kapılan diğer cismi etrafında eliptik yörüngeler çizmesine sebep oluyor.

İşte bu eliptik yörünge en yalın ifadesiyle eğik bir hurma dalı gibidir, cisimler yörüngede sürekli dolaşmaktadır.

Kutuplardan Basıklaşma

Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O’nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Türkiye Diyanet Vakfı Kuran ı Kerim Türkçe Meali, Ra’d Suresi, 41. Ayet

Uzaydan çekilen görüntülerde veya bize öğretilen bilgiler Dünya’nın yuvarlak olduğu yönünde olabilir fakat aslında doğrusu Dünya’nın alt ve üst uçlarından basık olduğudur.

Küreye benzeyen Dünya’mızın ekvator yarıçapı 6378 km iken kutuplarda ki yarıçapı 6357 km’dir yani Dünya’mız kutuplardan 21 km daha basıktır ve bu şekle Geoit denir.

Bu basıklığın sebebi Dünya’nın oluşumu esnasında dönme etkisinden kaynaklanan merkezkaç kuvvetidir. Dönme etkisiyle oluşan hız ekvator çizgisinde 1670 km iken kutuplara gidildikçe azalır bu sebeple ekvator çevresi şişkin, kutuplar basıktır.